Gerd Wolff Makina Genel Müdürü Bekir Sunman ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Bizlere kendinizden, Gerd Wolff Makina’yı devralma sürecinizden ve halihazırda güncel faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
1979 yılında üniversite okumak için Almanya’ya gittim. Almanya’da Duisburg Essen Üniversitesi’nde Makine ve Metalurji Bölümü’nü daha sonra da Kaynak Mühendisliğini bitirdim. İş hayatıma, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren özel bir işletme ile başladım ve ilerleyen dönemde alüminyum sektöründe faaliyet gösteren farklı bir işletmede devam ettim. 10 yılı aşkın bir süre burada üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra 1998 yılında Alman ortağım Klaus Konrad ile birlikte 1954 yılında kurulan Gerd Wolff Maschinenfabrik firmasını devraldım.
2006 yılında Türkiye’de Düzce’nin Gümüşova ilçesinde firmamızın Türkiye ayağı olan Gerd Wolff Makina’nın kurulumunu yaptık. 2017 yılından bu yana ise üretimimizin yüzde 100’ünü Türkiye’de gerçekleştiriyoruz. Hem Türkiye hem de Avrupa Pazarı’nda faaliyet gösteriyoruz.
Firma olarak Dilme Hatları, Boy Kesme Hatları, Trapez Hatları, Bobin Hazırlama, Asitleme Hatları (300.000 ton yıllık kapasiteli asitleme hatları) üretiyoruz ve Soğuk Hadde Tesislerinin üretimini yapıyoruz. Bu üretimler özel ve yüksek alaşımlı çelikler için Türkiye’de yaptığımız üretimlerdir. Amacımız, Avrupa standartlarında yaptığımız üretimlerle yurtdışındaki pazarlarda faaliyet gösterebilmektir. Bizim yaptığımız hatları Tükiye’de üreten firma sayısı yok denecek kadar azdır.
“Öncelikli hedefimiz kalite, ikinci hedefimiz ise tesislerimizin üretimde kalma sürelerinin çok yüksek olmasıdır”
Gerd Wolff Makina olarak 2018 yılını nasıl geçirdiniz? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Devreye aldığınız önemli projeler oldu mu?
2018’in bizim açımızdan projelerle dolu, güzel geçen bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Bu yılın Ocak ayında Çınar Boru’ya 1650 mm genişliği, sac kalınlığı 1.5 mm ila 8 mm arası bir dilme hattını devreye aldık. Daha sonra Çolakoğlu Metalurji’de yapmış olduğumuz uzun süreli görüşmeler neticesinde güzel bir işbiliğine imza atarak sektöre hareket getirdik. Çolakoğlu Metalurji’de ile açma - sarma makinamızı, Yıldız Demir Çelik’te bir dilme hattı, bir boy kesme hattı, 0.2-3 mm 1250 mm genişliğinde arası et kalınlıkları olan bir trapez hattını devreye aldık. Yine Yıldız Demir Çelik için 1650 mm’lik bir dilme ve boy kesme hattını projeleri üzerine çalışıyoruz. Borçelik’te de bir projemiz mevcut. Ayrıca mevcut dilme hattının paketleme kısmını dizayn ederek kendi fabrikalarında projelendirip şu anda mevcut olan dilmeye yani üretimlerini hızlandırabilmek için ekstra otomatik paketleme sistemini projelendiriyoruz.
ÇSM hatları ve soğuk hadde tesisi üretimi ve kurulumu başta olmak üzere yassı çelik sektörüne yönelik teknoloji geliştiren bir firmasınız. Halihazırda güncel ürün çeşitlerinizi ve hizmetlerinizi bizlerle paylaşır mısınız?
Şu anda 25 mm’ye kadar sac kesebilecek olan mekanik bir makas projemiz üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Almanya’dan getirdiğimiz teknolojiyi burada harmanlayarak güzel ve kaliteli çalışmalar ortaya çıkardık. Makinalarımızın bütün sarıcı, açıcı kısımlarında daha ekonomik ve kaliteli yenilikler yapıyoruz. Gerd Wolff olarak bizim en önemli özelliğimiz ise, yaptığımız bir ürünün sürekli aynısını yaparak tekrara düşmememizdir. Her zaman son teknolojiyi ve yenilikleri muhakkak ürünlerimize ve müşterilerimize yansıtıyoruz.
Yassı çelik sektöründe 20 yıl öncesine göre ürün çeşitliliği 4 kat artmış durumda… Ürün kaliteleri gelişip çeşitlendikçe ÇSM ve haddeleme hatları da kendini yeniliyor ve geliştiriyor. Bu konuda firma olarak neler yapıyorsunuz?
Şu ana kadar soğuk haddeyi sadece Almanya’ya satabildik. Türkiye’de soğuk hadde üzerine bizi fazla tanımadıkları için o konuda şimdilik Almanya’da faaliyet gösterebiliyoruz. Hatta bazı Türk firmaları Almanya’da bizleri ziyaret ettiler fakat yine de yabancı firmalarla çalışmayı tercih ettiler. Çünkü Alman teknolojisiyle üretim yaptığımız için fiyatlarımız biraz yüksek kalabiliyor. Firmalar ürün ve hizmet satın alırken daha çok fiyat odaklı hareket ediyorlar. Uygun fiyatlı, ucuz ürün almak istiyorlar. Fakat ucuz tesisler de müşterilerin maalesef her ihtiyacını karşılayamıyor. 1954 yılında kurulan Gerd Wolff Makina her şeyiyle artık Türkiye’den Avrupa’ya hizmet veriyor. Almanya’daki üretimimizi durdurarak bütün teknolojimizle artık Türkiye’de üretim yapıyoruz.
Avrupa Pazarı’na yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda; Avusturya, İspanya, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Portekiz’e teklifler gönderdik. Gerd Wolff Makina olarak sadece Türkiye Pazarı ile sınırlı kalmayarak Avrupa’ya açılmak ve ihracatımızı artırmak istiyoruz.
“2017 yılından bu yana üretimimizin yüzde 100’ünü Türkiye’de gerçekleştiriyoruz”
Ülkemizde Çelik Servis Merkezi hizmeti veren firmaların sayısı hızla artıyor. Bu durum sizin gibi teknoloji geliştiren firmalara nasıl yansıyor? Yeni kurulan tesislerde ÇSM hattı tercihlerinde kullanıcılar hangi kriterlere göre hat almayı tercih ediyorlar?
Biz ürünlerimizi tamamen Alman teknolojisiyle dizayn ediyoruz. Türkiye’de de bizim ürünlerimize benzer üretimler mevcut. Fiyatları da bizim fiyatlarımızın üçte biri düzeyinde. O fiyatlara nasıl bir dilme hattı yapabildiklerine şaşırıyorum. Türkiye’de bizim üretimlerimizle benzer üretimler yapılsa dahi bizim kalite düzeyimizde üretim yapan bir firma olmadığını çok rahat bir şekilde ifade edebilirim. Biz sadece dilme, boy kesme hattı ve soğuk hadde yapmıyoruz. Aynı zamanda mevcut olan bir tesisin imkanlar derecesinde, Avrupai bir tesis ise; yenileyebiliyor, revize edebiliyor ve bazı yenilikleri orada uygulayabiliyoruz.
Bu zamana kadar Almanya’da nasıl üretimler yaptıysak şu an Türkiye’de de aynı şekilde faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu nedenle konu kaliteyse, bizim üzerimize yok diyebilirim. Referans olarak zaten büyük firmalarla çalışıyoruz. Bunların arasında; Çolakoğlu Metalurji, Atakaş Çelik, RZK Çelik, Yıldız Demir Çelik, Bayık Demir, Tatmetal, Ağır Haddecilik, Kardemir, Ereğli Demir Çelik, Gazi Metal, Çınar Boru, vb. pek çok büyük firma ile iş birliklerimiz mevcut.
Kullanıcılar neden Gerd Wolff makinalarını tercih etmeli? Ürünlerinizin avantajları nelerdir?
Bizim ürünümüzün avantajı öncelikle kaliteli olmasıdır. Türkiye’nin demir çelik sektöründe şu an 20 milyon tona yakın ihracatı var. Bu sebeple bir tesis alıyorsak öncelikli olarak Avrupa Pazarı’nı düşünmemiz gerekiyor. Siz şayet kalite yönünden Avrupa’ya ürün satabiliyorsanız Türkiye’de de rahatlıkla satabilirsiniz.
Özetle bizim hedefimiz sadece Türkiye Pazarı değil, Avrupa Pazarı olmalı. Avrupa’nın kriterleri nedir? Avrupa Pazarı’na nasıl mal satarız? Çelik Servis Merkezleri olarak bunları düşünüp, tesis alıp bu kriterlere uyacak şekilde üretim yapmamız gerekiyor.
Gerd Wolff Makina’nın tesislerinde, bir kişi ve onun yardımcısı olmak üzere toplamda iki kişiyle o tesisi çok ekonomik ve rahat bir şekilde çalıştırabiliyorsunuz. Burada en önemli noktalardan biri de üretimde kalma süresidir ki bunu herkes hesaplayamıyor. Üretimde kalma süresinde örneğin, tesisin bir vardiyada kaç saat üretimde kalabildiğine, arıza verip vermediğine, kırılıp bozulma durumlarına bakılıyor.
Bizim tesislerimizde yüzde 96’ya yakın üretimde kalma süremiz mevcut. Sadece kullanıcı hataları veya başka bir neden olmadan bu süreyi verebilmemiz, tesislerimizin sürekli üretim yaptığı anlamına geliyor.
Avrupa’da verdiğimiz aynı oranı burada da verebiliyoruz. Fiyat olarak çok ucuz alınan tesisler üretimde kalıcı olmadığı için Asya ülkelerinde alınan tesisler malesef yer kaplıyor. Ayrıca çok ucuz makinalar oldukları için üretimde devamlı arıza meydana geliyor ve sonuç olarak müşteriler istedikleri, bekledikleri kaliteye ulaşamıyorlar. Bizim öncelikli hedefimiz kalite, ikinci hedefimiz ise tesislerimizin üretimde kalma sürelerinin çok yüksek olmasıdır. Şu an bir dilme hattına 100-150 bin ton yıllık kapasite verebiliyoruz. (1650 mm genişlikte 0,3-3 mm arası kapasiteyi verebiliyoruz ki bu çok iyi bir rakam) Bazı firmaların 4 makinayla yaptıkları işi, biz tek makinayla yapabiliyoruz. Tek bir makinayla; insan, yer, elektrik vs. pek çok konuda tasarruf sağlayabiliyoruz. Baktığınız zaman bize verilen fazla para iki sene sonra kendisini kesinlikle amorti etmiş oluyor.
Almanya kökenli bir firmasınız. Almanya’daki ve Türkiye’deki çelik sektörünün durumunu bizler için kıyaslar mısınız?
Almanya şu anda tamamen teknoloji üreten bir ülke durumuna geldi. Başkalarının yapamadığı ürünleri kendileri yapıyorlar. Bu sebeple bizim de ürünlerimizi Avrupa’ya ihrac edecek şekilde üretmemiz gerekiyor. Almanya üretimini her yıl düşürüyor. Türkiye’de ya da başka ülkelerden kaliteli ürün alabiliyorsa kendi üretimini kaldırabiliyor. Bunun nedeni Almanya’daki üretimin pahalı olmasından kaynaklanıyor. Sonuç olarak artık Gerd Wolff Makina’nın üretim kısmını Türkiye’ye taşıdık ve yurtdışındaki fiyatları yarı fiyatına müşterilerimize yansıtıyoruz. Bu noktada müşterilerimize avantaj sağlıyoruz.
2006 yılından bu yana ürünlerimizi Türkiye’den Almanya ve yurtdışı ülkelerine gönderiyoruz. Almanya’daki bazı firmalar da otomasyonu Almanya’da olmak şartıyla geri kalan hizmetleri Türkiye’den almayı talep ediyorlar. Çünkü otomasyon faktörü büyük önem taşıyor. Otomasyon konusunda Türkiye’den birinin oraya gitmesi zaman kaybına yol açacağı için daha hızlı bir şekilde çözüme ulaşabilmek adına Almanya’dan destek alıyoruz. Örneğin, bir dilme hattı en az 1-1,5 yılda tamamlanıyor. Bu 1 yılın giderini Almanya’yla karşılaştırdığınız zaman parasal olarak çok büyük farklar ortaya çıkıyor. Özetle Almanya’da yaptığımız dilme hattını yarı fiyatına Türkiye’de yapabiliyoruz.
Firma olarak 2019 yılında ne tür projeleri hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz? Hedefleriniz neler?
2019 yılına yönelik Portekiz, Romanya, Polonya’da imza aşamasında olan yurtdışı birkaç projemiz bulunuyor. Yukarıda da ifade ettiğim gibi üretimimizin yüzde 100’ünü Türkiye’de Avrupa’ya nazaran daha uygun fiyatlarla yapıyoruz. Gerd Wolff Makina artık Avrupa’da tanındığı ve ürünlerinin güvenilirliği olduğu için fiyatlarımız daha uygun çıkıyor. Bu nedenle bize gelen talepler artıyor. Gelecek yıllarda Avrupa’ya daha çok hizmet vereceğimize inanıyoruz ve kapasitemizi her geçen gün arttırıyoruz. Bunun yanı sıra fabrikamız ve ürünlerimiz son teknolojiye uygun olarak Endüstri 4.0’a uyumlu olup müşterilerimize 7/24 hizmet veriyoruz. Almanya’da da bir Pazarlama bölümümüz bulunuyor. Yurtdışında yaptığımız projelerin yüzde 95’ine kadar aynısını Türkiye’de yapıyoruz. Gerd Wolff Makina olarak önümüzdeki yıllarda Avrupa Pazarı’na daha çok iş yapacağımıza inanıyor ve bunun için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Ülkemiz sanayisi ve ekonomisinin içinde bulunduğu mevcut durum ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Üretmeye devam etmeli ve daha iyisini nasıl yapabiliriz diye evrensel düşünmeliyiz. Devlet büyüklerimizin de bizim gibi üretim ve yurtdışına ihracat yapan firmalara daha çok destek vermeleri gerektiğine inanıyoruz. Daha çok üretim yapabilmek için daha fazla imkan tanınmalı. Çünkü biz ürettiğimiz sürece varız. Katma değeri yüksek olan ürünlerle bir yere varabiliriz. Yoksa şu anki durumumuz hiç iç açıcı görünmüyor. Biz Türkiye’de, Avrupa’nın yaptığı tesisleri aynı kalitede neredeyse yarı fiyatına yaparak Avrupa Pazarı’na girmeyi, kazanılan paranın da ülkemize girmesini amaçlıyoruz.
Türkiye’deki demir çelik sektöründekilere özellikle de Çelik Servis Merkezlerine şunu söylemek istiyorum; aynı ürünleri gidip yurtdışındaki ülkelerden daha fazla maliyet ödeyerek almasınlar, bizi tercih etsinler. Çünkü biz bu konuda biz kendimize güveniyoruz. Artık paramızın yurtdışına akmasını istemiyoruz, Türkiye’de kalmasını istiyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Hidrolik Pnömatik Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.