ABD Çelik İthalatına Yasak Getiriyor
ABD Başkanı Donald Trump çelik ithalatına yönelik kısıtlama getirmeye hazırlanıyor. Türk çelik sektörü olarak bu adımı haksız bir hamle olarak değerlendiriyoruz. ABD 78 milyon ton civarında çelik üretimi, 42 milyon ton civarında da çelik ithalatı olan önemli bir ülkedir. Türkiyenin bu ithalat içerisinde payı yüzde 5-6 civarında olmasına rağmen bizi ısrarla tehdit olarak algıladıklarını iddia ediyorlar.
Türk çelik sektörü olarak ABD’ye ihracat yapabilme gücüne sahip birkaç sektörden biriyiz ve iki ülke arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunmaktadır.
Yıllık 11 milyar dolarlık genel ithalat yaptığımız ABD’nin, 2016 yılında ülkemizden yaptığı çelik ithalatı miktarda 2,23 milyon ton, değerde ise 1,22 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu miktar ile Türk çelik ürünlerimizin ABD ithalatı içerisinden aldığı pay yüzde 5,4’tür. Öte yandan, ABD’nin hurda ihracatı için büyük pazar olma özelliği taşımaktayız. Türkiye’nin 2016 yılında toplam hurda ithalatı 16,7 milyon ton olup, ithalatının yüzde 18,4’ünü ABD’den gerçekleştirmiştir.
ABD’nin 2016 yılı hurda ihracatında Türkiye birinci sırada yer almaktadır. Geçtiğimiz yıl ABD’nin hurda ihracatı 13,1 milyon ton olup ABD kaynaklı verilere göre bu ihracatın yüzde 24,2’lik kısmını oluşturan 3,17 milyon ton hurdayı Türkiye’ye ihraç etmiştir. Türkiye verilerine göre ise 2016 yılında ülkemiz toplamda 18 milyon ton hurda ithalatı gerçekleşirmiştir. ABD 3 milyon ton ile hurda ithalatımızda yüzde 18’lik pay ile birinci sırada yer almıştır. Ticari anlamda birbiriyle önemli etkileşim içinde olan iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde sorun yaşamasının hem Türkiye’ye hem de ABD’ye büyük zarar vereceğinin altını önemle çizmek gerekir. Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte gündeme gelen ‘’Section 232” adlı Ulusal Güvenliği konu alan uygulama bir ticaret anlaşması 1962 yılında kanunlaşmıştır. O günden bu yana yalnızca bir defa girişimde bulunulmuş ancak uygulamaya konulmamıştır. 2017 yılının Nisan ayından itibaren yasa tekrardan gündeme gelmiştir. Mayıs ayı içerisinde Washington’da dinleme toplantısı yapılmış olup, bu toplantıya Çelik İhracatçıları Birliği olarak bizler de katıldık. ABD Başkanı Trump, Ticaret Bakanlığının söz konusu düzenlemeye ilişkin çalışmasını bir an evvel bitirmesini istemektedir.
ABD’nin çelik sektörü nezdinde uygulamaya koymaya çalıştığı ithalat yasağı sadece Türkiye değil birçok ülke tarafından da büyük tepki ile karşılanmıştır. Hatta Avrupa Birliği, ABD’nin bu girişimine gerekli misillemenin yapılacağını duyurmuştur.
ABD’nin çelik sektörüne dair yasak getirmesi kendi ülke ekonomisinde de büyük zararlara neden olacaktır. Suni fiyat artışlarıyla ABD’nin çelik tüketen sanayisinde büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Bu durumdan ABD’li sanayiciler ve inşaatçılar da rahatsızdır. ABD haksız korumacı tutumlar nedeniyle çelik bağlantılı sektörler ve bu sektörlerde çalışanlarını kurban etmektedir. İthalat yasağının kendileri için de birçok olumsuz sonuç doğuracağını belirten Houston yetkilileri ile geçtiğimiz günlerde bir araya geldik. Bir liman kenti olan Houston’ın ekonomisinin olası bir ithalat yasağından zarar göreceğini önemle vurgulayan Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner ve Houston Ticaret Odası Başkanı Bob Harvey konuyla ilgili üst makamlara bir mektup yazacaklarını belirtmiştir.
Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) öncü kurucularından olan ABD’nin bu haksız ithamlarla ithalatı engellemeye çalışması kabul edilebilir bulmuyoruz. Biz kararın uygulanmayacağına inanıyoruz. Uygulansa dahi Türkiye’yi bu tedbirden muaf tutabileceklerini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye ile farklı siyasi ilişkileri ve müttefikliği var. Ancak karar Türkiye’yi de içine alarak uygulanırsa Türk çelik sektörü çok ağır bir darbe alır. ABD’ye ihraç edilen yüzde 5-6 civarındaki 2,2 milyon tonluk ürünümüz iç piyasada kalır. Bu ürünün dışarı gidememesi sanayicilerimizi olumsuz etkiler. Bu durum tesislerimizin bir kısmının kapanmasına ve işçi çıkarmalarına neden olur. Tüm bu olumsuzlukların önüne geçilmesi ve karşı tedbir alınması konusunda Bakanlığımız da çalışma başlattı. Türkiye’nin de AB gibi bir misilleme yapabileceğini düşünüyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Hidrolik Pnömatik Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.